Ünlü Edebiyatçıların Şaşırtıcı Ölüm Hikayeleri
Dünyaca ünlü yazarların ve şairlerin eserleri kendilerinden sonra da nesillere ulaşmaya devam eder. Eserleri günümüze kadar ulaşmış edebiyatçıların aynı zamanda hayatları ve ölüm hikayeleri de merak edilir. Kitapları milyonlarca kişiye ulaşan bazı edebiyatçıların ilginç ölüm hikayelerini merak edenlere…
Kahve Bağımlılığı Ölüm Nedeni Oldu
Goriot Baba ve Vadideki Zambak adlı unutulmaz eserlerin Fransız yazarı Honore de Balzac insan ruhunu en iyi anlatması ve gözlem yeteneğiyle bilinir. Balzac’ın ölümü çok sıradışı değildir, ancak ölüm sebebi hayli şaşırtıcıdır.
Honore de Balzac bir kahve bağımlısıydı. Öylesine bağımlıydı ki; bir yazarın kahvesi olmadan yazı yazamayacağını savunurdu. Ünlü yazar kalp yetmezliğinden öldü. 1850 yılında ölen yazarın ölüm nedeninin içtiği aşırı kahve olduğu söylendi.
Paranoyalar İntihara Sürükledi
Amerikan edebiyat tarihinin en önemli yazarlarından olan Ernest Hemingway, Nobel ve Pulitzer ödüllerine sahipti. Dünyaca bilinen eserleri “Çanlar Kimin için Çalıyor” ve “Yaşlı Adam ve Deniz” olan Hemingway de intihar eden yazarlardan…
Manik depresif ruh hali olan, paranoyalarla savaşan Ernest Hemingway 1961 yılında öldü. Av tüfeğiyle intihar eden yazarın babası ve kardeşlerinin de aynı psikolojik sorunları olduğu biliniyordu.
ABD’nin İlk Feminist Yazarıydı
Amerika’da yayımlanan ilk feminist kitap olan “Sırça Fanus” adlı kitabın yazarı Sylvia Plath 1932 yılında doğmuş. Genç yaşta ölen Plath kısa hayatına çok önemli eserler sığdırmış. Yazdığı şiirlerle de hafızalarda kalmaya devam eden Sylvia Plath’in dram dolu hayatı ölümünden sonra da çok konuşuldu.
Sylvia Plath kendisini gibi şair olan eşiyle problemli bir ilişkisi olduğunu eserlerinde belirtmekten çekinmedi. Ölümü de hayatı kadar dramatik olan Platf manik depresif bir ruh haline sahipti. Ünlü yazar 1963 yılının şubat ayında intihar etti, hem de evde çocukları varken…
Plath ölüm günü çocuklarını odalarına kapattı ve içeri gaz sızmaması için kapıları bantladı. Mutfağa gitti, fırının gazını açtı ve kafasını içine sokarak intihar etmeyi seçti.
Yazarın ölümünden sonra eşi Ted Hughes, “Günlükler” adında bir kitap yazarak karısının hayatını anlattı. Kitap Sylvia Plath’in karanlık ruh halini gözler önüne seriyor.
Ezilen Kadınların Sesiydi
Furuğ Ferruhzad adlı yazar İranlı kadınların yaşadıkları sıkıntıları kitaplarında ele almasıyla tanınıyor. Ortadoğu’nun en önemli yazarlarından biri olan Ferruhzad 1934 yılında Tahran’da doğdu. Şiirlerinde sadece İran’da yaşayan kadınların yanı sıra bütün dünyada ezilen kadınları ele aldı.
Furuğ Ferazad, isyankar bir yaşam sürdü. 32 yaşındayken geçirdiği trafik kazasında öldü. Aracı kendisi kullanıyordu. Önüne çıkan içi çocuk dolu servise çarpmamak için duvara çarparak kaza yaptı. Ölümünden sonra konuşulan ise bunun bir kaza değil, İran yönetimi tarafından düzenlenen bir suikast olduğuydu.
Karısıyla Birlikte İntihar Etti
Avusturyalı yazar Stefan Zweig’in en bilinen eserleri “Amok Koşucusu” ve “Satranç” adlı kitaplardır. Psikoloji alanında engin bilgi sahibi olan Zweig bu bilgisini kitaplarına da taşımıştır. Ancak o da dünyanın ağır yüküne katlanamayarak intihar etmeyi tercih edenlerden oldu.
Stefan Zweig aslında Hitler Almanya’sında yaşananları kaldıramamıştır. Naziler iktidardadır, her yeri yakıp yıkarken Zweig’in de içlerinde olduğu birçok yazarın kitaplarını yakmaya devam ederler. Ünlü yazar bu süreçten etkilenerek karısı Lotte’ye birlikte intihar etmeyi teklif eder. Bir zehir hazırlar ve birkaç yudum içerek karısına da uzatır. Lotte, kocasının hazırladığı zehri içmeden önce kendisini sevip sevmediğini sorar. “Evet” cevabını alır ve zehri o da içer.
Cebine Taşlar Doldurarak Irmağa Doğru Yürüdü
İngiliz yazar Virginia Woolf “Bayan Dalloway”, “Dalgalar” ve “Kendine Ait Bir Oda” adlı eserlerin sahibidir. Bu kitaplar günümüzde de hala okunmaya devam edilir. Virginia Woolf’un hayatı depresyonla savaşmakla geçti. Woolf bu sorunlu hayata dayanamadı ve sonunda intihar etmeyi seçti.
Yazarın depresyonu 1941 yılında en üst seviyeye ulaştı. Aklını tamamen kaybetmekten korkmaya başlayan Woolf bir gün cebine taşlar doldurarak Ouse Irmağı’na doğru yürüdü ve kendini sulara bıraktı.
Zenginlik İçinde Ölmek İstemedi
Dünyaca ünlü Rus yazar Lev Nikolaayeviç Tolstoy 82 yaşına geldiğinde artık huzur bulmak için ailesinden ve yaşadığı çevreden uzaklaşma kararı alır. Bir sabah karısına bir veda mektubu bırakır. Doktorunu ve küçük kızını yanına alır ve gider. Karısına yazdığı mektupta gidişiyle onu üzdüğünü bildiğini, kendisinin de üzgün olduğunu, ama artık evde çekilmez olduğunu, zengin bir hayat yerine artık hayatının son günlerini yalnız geçirmek istediğini söyler.
Tolstoy yolcuğunu sırasında bitkinleşir ve yolculuğa devam edemez hale gelir. Aspatova İstasyonu’ndaki küçük bir eve yerleştirilir. Yazarın isteidği gerçekleşmiştir. Artık zengin yaşantısında değildir. Bu sade evde huzur içinde ölür.
Yolda Yürürken Bir Çukura Düştü
Türk şair Orhan Veli, Garip akımının liderlerinden biri olmasıyla da tanınır. 36 yıllık hayatı şiirden ibarettir. 1950 yılında Ankara’ya gider. Niyeti bir hafta kalmaktır. Fakat beklenmedik bir şey olur ve yolda yürürken bir çukura düşerek başından yara alır. Bu kazadan sonra İstanbul’a dönen Orhan Veli hayatına devam etmeye başlar.
Bir akşam bir ev ziyaretinde aniden fenalaşarak hastaneye kaldırılır. Alkol aldığı için zehirlendiği düşünülür. Ancak ünlü şairin beynindeki damarlardan birinde çatlak vardır, beyin kanaması geçirmektedir. Türk şiirinin “Orhan Veli”si hayatını kaybeder.
Son Şakasını Yaptı ve Öldü
Oğuz Atay, insan merkezli edebiyatın ilk Türk eserlerinden Tutunamayanlar”ın yazarıdır. Bu kitabın Türk edebiyatında farklı bir yeri vardır. Oğuz Atay’ın hayatı kısa sürmüştür. Ancak 3 bu kısa hayatında 3 unutulmaz romanda imzası kalmıştır. Atay’ın ölüm hikayesi hayli enteresan…
Oğuz Atay, arkadaşı Altay Gündüz’ün İstanbul’da Mecidiyeköy’de bulunan evinde duş almak üzere banyoya girer. Duşta epeyce uzun kalır. Arkadaşları merak edip seslenirler. O da içerden “Merak etmeyin, daha ölmedim” diye cevap verir. Atay ve arkadaşları gülüşürler. Ancak aradan bir süre daha geçer ve ünlü yazar hala duştan çıkmaz. O cümle Oğuz Atay’ın son cümlesidir.
Bir yorum yazmaya başla