Son Zamanların En İddialı Yapımı: Şahsiyet!

Son zamanlarda Türk halkını ekrana kilitleyen ve Haluk Bilginer’in oyunculuğuyla en trend diziler arasına giren Şahsiyeti insanlar göz ardı edemiyor. İçinde birçok ünlü oyuncuların yer aldığı bu dizi Puhu TV’nin en iddialı yapımları arasına girmeyi başardı. Artık Televizyon dizilerinin eskisi kadar rağbet görmemesi dijital platform sahiplerini ve yönetmenleri harekete geçirdi. Çekimleri İstanbul ve Bursa yapılan bu dizinin konusu da oldukça spesifik.

“Şahsiyeti Hatırla!”

Bir an için bildiğiniz her şeyi bir gün unutabileceğinizi düşünün, yapabilecekleriniz ne olurdu? İşte burada karşımıza şahsiyet denen kavramla yüzleşmek çıkıyor peki siz ne olacaksınız şahsiyetiniz ne olacak? Yapacağınız kötülüklerin vicdan azabını çekmeyeceğinizi bilseniz bile bir insanı öldürebilir miydiniz? Bu dizide bütün bu soruların cevabını bize Agâh Beyoğlu (Haluk Bilginer) veriyor.

 “65 yaşıma geldim. Geçen doğum günümde yine bir dilek tuttum, çocuk gibi. Yine imkânsız bir dilek tabi. Ne diledim biliyor musunuz? İyi bir insan olmayı.”

Başrolümüz adından da anlaşılacağı üzere İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yalnız yaşayan bir eski İstanbul beyefendisi. Kalabalığa gelemeyen münzevi yaşamayı seven fakat bir o kadar da İstanbul’un Beyoğlu semtinde yaşamayı seçecek kadar tutarsız bir insan olan Agâh Bey’in konfor alanından çıkması Münir adındaki kedisine su vermeyi unutarak yakalandığını anladığı alzheimer hastalığıyla gerçekleşiyor. Bu hastalığın onun için iyi bir yanı da var tabi ona geçmişte planladığı ve bir türü gerçekleştiremediği cinayetleri işleme fırsatı tanıyor. Dizimiz kahramanımızın insanların adını dahi yazamadığı bu hastalığa yakalanmasıyla meta morfolojik bir sürece girerek adeta Türk bir John Wick’e dönüşmesini gözler önüne seriyor. İlk Türk seri katil olmak bir yana dursun Agâh Bey aynı zamanda son derece kültürlü ve zeki bir insan üstelik tango bile biliyor! Ama eski bir adli kâtip olması onu rakiplerinden ayıran en büyük özelliği, ee olayda bir seri katil varsa bir de ne vardır? dedektif dediğinizi duyar gibiyim tabii ki de öyle.

Her Şeyin Başladığı Yer: Kambura!

Dedektifimizin adı Nevra (Cansu Dere) eski başarılı işini bırakarak idealist bir biçimde polis olmuş ve polis merkezindeki tek kadın polis olmasından dolayı baskılardan bunalmış, her ne kadar babasından torpillide olsa bunu kullanmamakta ısrarcı ve istikrarlı bir polis. Kendisi geç anlasa da olaylarla ortak bir noktası var Kambura… Agahın kurbanlarının alnına yapıştırdığı stickerlarla neden Nevra’dan yardım istediğini tam bu noktada anlıyoruz ve bu olay Nevra’yı istifanın eşiğine kadar zorluyor.

Cinayetlerin ortak noktalarına bakıldığında gözümüze bön bön sokulan bu yerde yolsuzluk, tutuculuk ve cahillik diz boyu. Nevra da Ateş adındaki idealist bir gazeteciyle beraber bu cinayetlerin asıl sebebini öğrenmek adına doğduğu bu yere giderek cinayetlerin sırlarını çözmeye çalışır tabi bu sırada Agah durmayacaktır. 65 yaşındaki tonton bir amcanın nasıl böyle cinayetler işlediğini pek anlayamasak da diziyi ilginç kılan detayların başında bunun geldiğini unutmamak gerekiyor.

Türk Polisiyesinde Son Nokta!

Yönetmenliğini Onur Saylak’ın yaptığı senaryosunu Hakan Günday’ın yazdığı ve kadrosunda Haluk Bilginer, Cansu Dere, Müjde Ar, Metin Akdülger gibi ünlü oyuncularında bulunduğu şahsiyet çıktığı günden itibaren başarılı mekân seçimleri, ışıklandırmalar, müzik seçimleri ve senaryosuyla ülkemizde ilgileri üstüne toplamayı başardı. Ayrıca çıktığı sene IMDb’nin oylarıyla izlenmesi gereken diziler arasında ilk 40’a girmeyi başaran Şahsiyet’i Puhu TV’den izleyebilirsiniz.

Haluk Bilginer’e Emmy Getirdi!

Şahsiyet dizisinde sergilediği muhteşem performansla 47. Uluslararası Emmy Ödüllerinde en iyi erkek oyuncu ödülünü almasıyla çığır açan Haluk Bilginer ülkemizi gururlandırmayı başardı. 65 yaşındaki Bilginer “Yaptığı konuşmada bireyin bellek kaybından daha tehlikeli bir şey varsa toplumun bellek kaybıdır.” diyerek önemli bir soruna değindi.

“Sen zannediyor musun ki bir tek alzheimer olan sensin? Herkes hasta, hepsi hasta. Yarın bugün bir milli maç olur, herkes her şeyi unutur. Bu millet neleri unuttu, seni mi unutmayacak, sen kimsin ki, alt tarafı bir katil, alt tarafı bir cinayet haberi.”