Dünya Edebiyat Tarihine Adını Yazdıran Japon Yazarlar!

Dünya Edebiyat Tarihine Adını Yazdıran Japon Yazarlar!

Ülkelerinde edebiyat alanında zirvede olan Japon yazarlar tüm dünyada da kabul görerek aldıkları Nobel ödülleriyle başarılarını taçlandırılmışlardır. Ülkemizde de okurlarımızın ilgi duydukları kitaplar arasında yer almaya başlamışlardır. Biz sizler için ilgi duyduğunuz bu alandaki yazarları ve onların kitaplarını inceledik.

Hangi Japon yazarın hangi kitabı okunmalı? Sizler için bu gibi soruların cevaplarını hazırladık.

 Kenzaburo Oe  

Kenzaburo Oe, Japon edebiyatına ilgi duyan araştırmacılar ve okuyucular için ilk sırada göz atılması gereken yazarlardan biridir. 1994 yılında yazmış olduğu “Kişisel Bir Sorun” adlı kitabıyla Nobel Ödülü’nü almaya hak kazanmıştır. Böylece kendisini tüm dünyaya tanıtmayı başarmıştır. Kitabın kahramanı Bird sağlık sorunlarıyla dünyaya gelen bebeği ile bir yaşam mücadelesine girmiştir. Bu yaşanılanlar ise hayali olan Afrika gezisine gitmesine engel olmuştur. Bird’in hayalleri ve yaşadığı hayatın gerçekleri arasında geçen bir yaşam öyküsüdür.

 Yazar bir yandan okuyucuların beğenisini kazanırken aynı zamanda diğer Japon yazarların da beğeni ve saygısını kazanmıştır. Japon yazar Mişima “Yaşayan en büyük Japon yazarlardan biri” diyerek Kenzaburo Oe’ye duyduğu saygısını belirtmiştir.

Yazarın bir diğer eseri ise öykülerden oluşan “Kurbanı Beslemek” adlı kitabıdır. Okunmaya değer bir eser olduğu kaçınılmazdır.

Koushun Takami

Koushun Takami tek bir eser ile hem ülkesine, hem de dünyaya damga vuran bir yazardır. Eserinin adı ise “Ölüm Oyunu”dur. Bu eser aynı zamanda sinemaya da aktarılmıştır. Yazar kullandığı dil ile dikkat çekmeyi başarmıştır.

Hayatı boyunca yazdığı tek eser olan “Ölüm Oyunu” adlı kitabın konusu; 21 kız ve 21 erkek öğrencinin bir arada askeri bir program amacıyla hapsedilmeleridir. Amaç ise ellerine verilen silahlarla birbirlerini öldürerek hayatta kalabilmektir. Amansız bir hayat mücadelesi verilen bu hikayeyle eser gerilim sevenler için vazgeçilmez oluyor. Eseri okuyanlar hem çok etkilenip seviniyorlar, hem de yazar başka eser ortaya koymadığı için üzülüyorlar. Bu sebeple mutlaka okumalısınız demekten mutluluk duyuyoruz.

Kobo Abe

Sıra dışı yazar olarak kabul edilen Kobo Abe, Japonya’da meydana gelen savaş sonrasında yaşanılanları ve insanların bunalımlarını başarıyla eserlerine yansıtmıştır. Böylece Çağdaş Japon edebiyatının önde gelen yazarı olarak kabul edilmiştir. “Kumların Kadını” adlı eseri başta olmak üzere “Kutu Adam”, “Kanguru Defteri”, “Başkasının Yüzü” adlı eserleri de okunması gereken kitaplar arasındadır.

 Hiroshi Teshigahora adlı yönetmen 1964 yılında “Kumların Kadını” adlı eseri beyaz perdeye uyarladı. Sebepsiz yere ortadan kaybolan ve tüm uğraşlara rağmen kendisine ulaşılamayan bir adamın yaşamıdır. Konusuyla da ilgi çeken bu film Oscar’a aday olmuştur. Bireylerin iç dünyalarını kusursuz bir şekilde eserlerine yansıtan Kobo Abe 1993 yılında hayata veda etmiştir.

Sei Sonagon

Sei Sonagon’un kendi hayatı ve çevresinde yaşadıklarını yazarak ortaya çıkardığı “Yastıkname” adlı eseriyle birlikte okuyucular hem yazara hem de yazarın ait olduğu Japon Kültürü’ne dair bilgiler ediniyor.

Yazarın kitabında anlattıklarıyla birlikte tam olarak açıklığa kavuşan konu Heian Dönemi’nde yaşamış olduğudur. Japon halkının yönetim merkezi olan sarayda imparatoriçeye nedimelik yaptığı bilinmektedir. Nedimelik yaptığı sırada gözlemlediği olayları, yaşadıklarını ve bütün bunların kendisi üzerinde bıraktığı izlenimlerini başucunda bulunan bir deftere yazmıştır. Defteri daha sonrasında duygusal bir dille harmanlayarak yeni bir kitap haline getirmiştir. Başucundan ayırmadığı defterine duyduğu minneti belirtircesine eserine “Yastıkname” adını vermiştir. Böylece eserin ne kadar duygusal bir çalışmayla hazırlandığının ipuçlarını daha kapak kısmından itibaren okuyuculara hissettirmiş ve onları nelerin beklediğinin ipuçlarını vermiştir.

Sonagon’un hazırladığı bu kitap, geçmişin derinliklerinden bu günlere gönderilmiş bir mesaj niteliğindedir. Bu sebepledir ki çok eski bir tarihte yazılmasına rağmen günümüz dünyası okurlarına da hitap etmektedir.

Haruki Murakami

 “İmkansızın Şarkısı” adlı eseri ile kendisini tüm dünyanın tanımasını sağladı. Özgün üslubuyla geleneksel normları yıkan Murakami, eserinde 1968-1970 yıllarının toplumsal olayları arasında yaşanan güzel bir aşk hikâyesi anlatıyor. Duygusal bir anlatımla okuyucuya dönem hakkında bilgiler aktarılıyor. Bilgi ile donatılırken aynı anda da keyif almak istiyorsanız ideal bir kitaptır.

Japon edebiyatında önemli bir yere sahip olan yazarın diğer eserleri ise “Zemberekkuşu’nun Güncesi”, “Sahilde Kafka” ve yazarın başyapıtı olarak kabul edilen “1084”tür.

Murakami’ye Gunzou Edebiyat Ödülü’nü kazandıran eser ise “Rüzgarın Şarkısını Dinle” adlı kitabıdır. Yazarın, yazarlık serüveni 20’li yaşlarda yazdığı bu kitapla başlamıştır.

“Yaban Koyunun İzinde”, “Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu” adlı romanları da vardır. Eğer siz bu yazar ile hiç tanışmamışsanız size “1084” adlı eserini öneriyoruz. Başlangıç için harika bir kitap olacaktır.

Natsuo Kirino

Natsuo Kirino ile Japon edebiyatının çok başka bir yönüne sürükleneceksiniz. Daha çok Japon polisiye türüyle ön planda olan yazar bu alanda diğer yazarlara da öncülük etmiştir. Kendisine gerilim edebiyatçısı da denilmektedir.

“Çıkış” adlı eserinde gerilim konusunda zirve yapmıştır. Öyle güzel ve etkileyici bir şekilde ele almıştır. Kirino bu kitap la Japon Suç Yazarları ödülünü almaya hak kazanmıştır. Kitabın konusu insanların şartları değiştiğinde nasıl bir canavara dönüşebileceğidir.

Eserlerini öyle etkileyici yazıyor ki; okuyucular eserin içerisinde kendisini kaybederek neredeyse kitap okuduklarını unutup gerçekten yaşarcasına gerilimi hissediyorlar. Bunun en güzel örneklerinden biri olan “Grotesk”ile okuyucuya kitabın içinde yaşama imkanı sunan yazar bu başarısıyla okumaya değer bir gerilim yazarı olduğunu ispatlıyor.

Fantastik bir destan olarak ifade edilen “Tanrıça Günlüğü” adlı eseriyle önceden var olan hikayesini değişik bir bakış açısıyla yeniden okumaya açıyor. Bu tür eserleri sevenler için bir başucu kitabıdır.

Osamu Dazai

Japon edebiyatının en önemli isimleri arasında kabul edilen yazarımızın yazma macerasına 1930’lu yıllarda başladığı bilinmektedir. Gerçek adı Suuçi Tsusima’dır.

Osamu Dazai’nin Japonya’da savaş sonrasında parçalanan bir ailenin üzüntülü öyküsünü anlattığı eseri “Batan Güneş” tüm dünyada popüler olmayı başarmıştır.

Yazar sadece ülkesinde yaşanan olayları değil; kendi içinde kopan duygusal fırtınaları da eserlerine aktarmıştır. “Mor Bir Serserinin Gezi Notları” ve “İnsanlığımı Yitirirken” adlı kitapları buna en güzel örneklerdir. İç dünyasında yolculuğa çıkmak ve yeni keşifler yapmak isteyenleriçin okunması gereken kitaplar arasındadır.

Eserler yazarların iç dünyalarının aynasıdır. Kendilerini en rahat yansıtabildikleri yerlerdir. Eserlerinden edindiğimiz bilgiler ışığında yazarın ruhsal olarak bunalımda olduğu anlaşılmaktadır. Defalarca kez intihar girişiminde bulunan yazar 39 yaşında son kez kalkıştığı intiharla hayata gözlerini yummuştur. Bu kısacık hayatında dünya edebiyatına adını yazdırmayı başarmıştır.

Yukio Mişima

Yazar tiyatro oyunları, romanlar, denemeler ve edebiyat eleştirileri gibi birçok alanda eser vermiştir. Gerçek adı Hiraoka Kimitake’dir.

Ülkede yaşanan savaş sonrasında Japon edebiyatının en çok okunan yazarı olmayı başarmıştır. En çok bilinen eseri ise “Bir Maskenin İtirafları” adlı romanıdır. İçerisinde otobiyografik özellikler de taşıyan roman yazarın; ölüm, eşcinsellik ve intihar hakkındaki düşünceler gibi konuları ele almaktadır.

Yazarın çocukluğunda bilinçaltına işleyen baskıların derin izlerini taşıyan ve aynı zamanda kullanılan dilin şiirsel oluşuyla da dikkat çeken “Denizi Yitiren Denizci” adlı eser yazarın tavsiye ettiğim bir diğer eseridir.

1970 yılında intihar eden yazar bedeni yaşamasa da eserlerine verdiği ruhu, dünya edebiyat tarihine adını yazdırarak ölümsüzlüğünü ilan eder.

Kazuro Ishiguro

Kazuro Ishiguro, Japon asıllı bir İngiliz yazardır. Eserlerini İngilizce yazmış ve İngiliz kültüründen bahsetmiştir. 

1989 yılında kaleme aldığı “Günden Kalanlar” adlı eserinde işlediği konu ve kullandığı dilin etkileyiciliğiyle yazar en çok satanlar listesine girmeyi başarmıştır. 2017 yılında ise Nobel ödülünü kazanmıştır.

Kozuro’nun “Beni Asla Bırakma” adlı eseri Time tarafından İngilizce yazılmış en iyi 100 roman listesine adını yazdırmayı başarmıştır.

Japon kültürünü anlatmasa bile aldığı büyük ödüller ve kendisini dünyaya kabul ettirişi ile bu listede yer almasını istediğim ve tercih ettiğim bir yazardır.

Ryu Murakami

Adı ülke sınırlarını aşmış olan Ryu Murakami’nin ilk kitabının adı “Şeffaf Mavi”dir. Yazar bu kitapla çok önemli bir ödül kazanırken aynı zamanda çok satanlar listesine girmeye de hak kazanmıştır. Japonya’nın karanlıkta kalan yönlerine dikkat çeken yazarın eserlerinden diğeri “Emanet Dolabı Bebekleri”dir. Eser kendini kaybeden etrafa savrulmuş karakterinin yanı sıra kullanılan üslupla da dikkat çekmektedir.

Murukami kendisini öylesine gelişime ve değişime açmıştır ki sadece yazarlık yapmakla kalmamış aynı zamanda beyaz perdeye aktardığı “Topazu” adlı eserine yönetmenlik yaparak sinemaseverlerin beğenisini kazanmıştır.

Jun’ichiro Tanizaki

Jun’ichiro Tanizaki eserlerinde toplumsal olaylara, kültürel yozlaşmaya ve değişen insan ilişkilerine dikkat çekmek istemiştir. Bu alanda yazdığı “Naomi” adlı eseriyle Japon edebiyatının en önemli isimlerinden biri olmayı başarmıştır.

Japon kültürünü iyi-kötü, eski-yeni her haliyle ve geçirdiği değişimle ele alan yazar eserine “Nazlı Kar” adını vermiştir. Bu kitabında kültürün yanında Japonya’nın mevsimsel özelliklerini de anlatarak okuyucularını aydınlatmıştır.

Bir yorum yazmaya başla
Yorum
İsim
Mail adresiniz