Yeni Jenerasyonlarda Hayat Nasıl Devam Ediyor?

Son zamanlarda oldukça gündeme gelen konulardan biri de yeni jenerasyon yanı Z jenerasyonu olmaya başladı. Gen Z için hayat nasıl devam ediyor ve bu hayatı anlamak da bu konuda fikir sahibi olabilmek için oldukça önemli. 1997 ve 2010 yılları arasında dünyaya gözlerini açan Z kuşağı, iş hayatında adım atarken pek çok dinamikler sayesinde kökten değişim sağlıyor. Tam olarak gerçek dijital yerliler olarak da nitelendirilen Z jenerasyonu çalışma yapacakları şirketlerden başlayarak ürün ve servis seçimleri gibi pek çok alanlarda kriterler öne atıyor.

Bu yeni jenerasyona göre bilgi her geçen gün daha çok özgürleşmeye başlıyor ve daha serbest paylaşımların olduğu bağlantılı bir dünyaya dönüşüyor. Bu nedenle de Z jenerasyonu birçok davranışında, akıllı telefon, sosyal medya ve dijital servislerin olmadığı dönem içinde yaşayan ya da yetişen kişilerden daha farklı oluyor. Geçmiş nesillerin gözünde bazen ilginç bazen de itici olarak görüne kuşağın, teknoloji odağı olduğu bir gerçektir. Etkinlikler ya da maçlar her zaman canlı olarak paylaşıma açık olan sosyal medyalarda belirtilmekte, sürekli sesli mesajlar ve video çekimleri de her anlarında yapılan bir uygulama olmaktadır. Akıllı cihazlarla, internet ve sosyal medya platformlarıyla büyüyen nesil için “multi-tasking” (aynı anda pek çok işi yapabilen), “ben odaklı” ve farklı düşünen yerliler, seçim aşamasında her zaman kalite ve deneyime önem vermektedir. Bununla beraber dünyanın görüşünü tamamen değiştirebileceklerine inanların, sosyal sorunlara ve çevreye karşı duyarlı olmada başrol alanların ve görüşlerini daha çok savunanların olduğu bir kuşak olarak da görebiliriz.

Z jenerasyonu aslında hemen hemen herkesin hayatında önemli yer tutmaya başladı. Üniversite derslerinde, iş hayatında ya da günlük konuşmalara bile sürekli yansımaya başlayan bir konu oldu. Şu an için farklı üniversitelerde, liselerde okumuş ya da okuyan ve iş hayatına giren Z kuşağı, her zaman kendini ön planda tutmayı başaran bir nesil olmaya devam ediyor.

Küreselleşme ve dijitalleşme sayesinde teknolojilerin şekillenmesi sonucunda Z jenerasyonunu anlayabilmek, aslında geleceğe de ışık tutmak demektir. Peki, normalden oldukça farklılık gösteren bu kuşak için pandeminin etkisinden jenerasyonlar daha da farklılık gösterdi mi? Gelecekte yaşam üzerinden bize belirli ölçülerde fragman sunan gençlerde teknoloji alanında oluşan yaklaşımlar ve beklentiler, farklı araştırmalara yönelik derlendi ve Samsun Etkinlik olarak sizin için paylaşılmak üzere hazırlandı.

Yeni Jenerasyonlarda Başarı Ön Planda

Z jenerasyonu bağımsız, girişimci, çeşitlilik ve eğitimde her zaman teknoloji ile ilerlemeyi hedefleyen bir nesil olmaktadır. İş hayatında memnun etmenin oldukça zor olduğu bu nesil için sevdiği kahve olmazsa çalışmayan, ofis düzenini sevmezse anında ilk günden işi bırakan hatta CEO toplantılarında bile kendi ajandasını ön plana koyabilen ve her koşulda kendi fikrimi öne çıkararak eleştiri alanında tahammülsüz olan bir kuşaktır. Yöneticilerin çileden çıktığı bu kişiler için iş yapılmak istenildiğinde aslında iki kere düşünmekte yine de fayda vardır. Bunun nedeni ise bu kuşağın telefondan ziyade mesajlaşmayı ana iletişim olarak görmesi işi zorlaştırmaktadır. Özellikle de en çok kullanılan mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp benzeri sosyal mesajlaşma platformları daha çok önemli görülmektedir.

İş seçimlerine göre maaşlarda ve görevlendirilen konumlarda en önemli kriter bu gibi gözükse de aslında iş ile yaşamda olması gereken denge, esnek saatler, primler ve ek faydalar daha çok ön planda olmaktadır. Z jenerasyonu için çalışmaya başlanılacak şirkette ürün ve hizmet kalitesi o kadar önemli değilken şirketin etik kuralları ve uygulamaya aldıkları sosyal etkileşimler daha çok önemlidir.

Bu nesilden en yüksek verimi alarak çalışma sağlamak için işverenlerin iyi bir küresel vatandaş olmalarına vurgu yapılmaları gerekmektedir. Şirketler tarafından sürdürebilirlik, iklim değişikliği ve açlık daha geniş kitlelerle de ilgili olan toplumsal konular gibi sorunlarla ilgilenmek bu jenerasyon için de oldukça önemlidir. Aslında daha net söylemek gerekirse şirketlerin bir şeyi yapmak istediklerini söylemelerinden ziyade eyleme dökmelerini beklerler.

Bu jenerasyon aslında kendini düşünerek bireysel çalışıyor gibi görünürler ama işin aslı bu şekilde değildir. Bunun nedeni kendilerini her zaman büyük resmin içinde görürler. Başkalarını kabul ederler ve yükselişe geçmek isterler, eğer yükseldiklerini görürlerse de etkilerinden muazzam bir artış görülür. Pandemi dönemine giriş sonrasında hızla değişen eğitim ve iş hayatı içinde en hızlı adaptasyon sağlayan nesil Z kuşağı oldu. Günlük rutinlerin bir günde değişim göstermesine hiç direnç göstermeden yeni düzene anında uyum sağlamasıyla normal dönemde liderlik yapmaya başladılar.

İş dünyasında her geçen gün kalabalıklaşan Z jenerasyonu, pandemi sürecinde daha çok uzaktan çalışmaya hızlı bir şekilde alışkanlık gösterirken bunun üzerine bir de işine fayda sağlamak amacıyla iş geliştirme sonucunda ilerleme kaydedenler de olmaya başladı. Gelecekte kendini var edebilmek adına genel anlamda oluşan yetkinliklerin üzerine adaptasyon gerçekleştirdiler. Bu sayede ise Z jenerasyonundan her alanda yıkılan değişimlerin üzerinden daha fazla direnç göstererek değişimle inat etmek yerine değişimde liderlik eden bir kuşak olmayı da başardılar.

Deneyimin Önemi

Z jenerasyonunda deneyim her şeyden önce bütün süreçlerin önüne geçiyor. Daha öncesinde böyle benzer sorunları yaşayan kullanıcılarla temas ile çözüm sonucunun önüne online ya da mobil kanallar üzerinden gerçekleştirerek social care” (sosyal destek) olarak adlandırılabilecek çözümü ilerlettiler.  Ayrıca “multi-tasking” yani birden fazla verilen görevi aynı süreçte üstlenerek hayata geçirilme kabiliyeti gibi meziyetleri de unutmamak gerekir. Bu nedenle de şirketler bu şekilde projeleri geçiren çalışanların olmasını daha çok tercih edebiliyor. Z jenerasyonu ile sağladığı çalışanların ekibi ile rekabet ortamında daha çok ön plana geçebiliyor. Bu açıdan gelecek vadeden neslin oluşturduğu içerikler ve kampanyalar da kişiselleştirilmek adına önemli görülmektedir.

Z Jenerasyonun Araç Sahiplik İsteği Azalıyor

Paylaşım ekonomisinde ve sürücüsüz araç çalışmalarında oluşan ve her geçen gün artış gösteren ulaşım açısından yeni bir dönem başlıyor. Z jenerasyonu tercihler olarak bu şekilde paylaşıma alınan sosyal medya platformlarının yanı sıra araç satın alma gibi işlemlerde de artık kiralama yaparak ihtiyaç olduğunda periyodik kullanımı tercih ediyor.

Online Alışveriş

Online alışverişte gelen ve bu sürece başlanılan bir yenilikte ya da istisnai olarak gören önceki nesillerin tam tersi olarak Z jenerasyonu, bunu bir yaşam biçimi olarak görmektedir. Geleneksel ve fiziksel mağazalar kadar geçerlilik sağlayan bir alışveriş platformu olarak kabul edilirken, alışveriş alışkanlıklarında plansız olmakla birlikte, genellikle dijital kanallardan etkilenerek her zaman ve her yerde alışveriş yapmaktadırlar. Bu durumun yanı sır bir de Gen Z’in geleneksel kanallarda yürütülen işlemlerin tamamen göz ardı ettiğini söylemek de yine yanlış olacaktır. Aslında Z Kuşağı, dokunsal, sürükleyici ve kişisel görülen mağazaların iç deneyimlere de değer vermektedir ancak bu durum diğer davranışlarından dolayı da göz ardı edilmektedir.

Yorumların Gücü

Eskiden alma işlemine adım atmadan öncesinde insanlar güvendikleri yakın çevrelerinden tavsiye almayı tercih ederek davranış sergilerlerdi. Z Jenerasyonunda bu durum değişim gösterdi ve çoğu ise artık arkadaşlarından ya da ailelerinden gelen yönlendirmelerinin alım kararlarını etkilemesini istemeden davranış sergiliyor. Hiç tanımadıkları insanlar üzerine de gerçekleştirdikleri yorumları Z kuşağı için satın alma sürecinde önemli bir parçasını oluştururken, Z Kuşağı müşterilerden yaklaşık %90-95’i, satın alma işleminden önce yorumları okumaya başlıyor. Bunlarla beraber yorumların içeriğinde de sadece metinlerin yanı sıra fotoğrafların ya da videoların da detaylı olarak yer almasına da önem verdikleri unutulmamalıdır.

Oyun ve E-Spor Z Jenerasyonu için Bir Yaşam Biçimi

Z jenerasyonu, oyun anlayışı, deneyim ve yaşam tarzını komple dönüşüme uğratan bir kuşaktır. Pandemi zamanında evde kalarak sürekli can sıkıntısına maruz kalan ya da izole için zorunlu kılınan Gen Z için oyun oynamalarda geçen sürelerde sürekli artış başlanıldı. Pandemi sürecinin etkisinden sonrasında ise e-spor gibi aktiviteler diğer alanlarda da Z jenerasyonu sayesinde futbol ve basketbol gibi herkes tarafından bilinen sporların popülaritesiyle rekabet edecek seviyeye gelerek iyi bir rekabetçi olmaya başladılar.